aktifhayat.com

Plastik Kirliliği ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri: Yeni Araştırmalar

30.12.2024 05:26
Türk bilim insanları tarafından gerçekleştirilen araştırmalar, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Bu çalışma, plastik kirliliği konusunu derinlemesine incelemektedir.

Plastik Kirliliği ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Türk bilim insanları tarafından gerçekleştirilen araştırmalar, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Bu çalışma, mikroplastiklerin insan midesinde varlığını sayısal olarak tespit eden ilk çalışma olarak literatüre girmiştir. Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden Doç. Dr. Sermet Sezigen ve diğer akademisyenler, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde incelemiştir.

Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin insan vücuduna gıda ve su yoluyla girdiğini göstermektedir. Bu durum, plastik kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini daha da belirgin hale getirmektedir. Forensic Science International dergisinde yayımlanan bu çalışma, plastik kirliliği konusundaki farkındalığı artırmayı hedeflemektedir.

Mikroplastikler Vücudumuza Hangi Yollarla Giriyor?

Plastik kirliliği kavramının bilimsel verilerle açıklanması gerekmektedir. Mikroplastikler, boyutu 1 mikrometre ile 5 milimetre arasındaki plastik parçacıkları olarak tanımlanmaktadır. İnsan vücudu, gıda ve su alımı, solunum ve cilt teması yoluyla mikroplastiklere maruz kalmaktadır. Özellikle denizlerde avlanan balıklar, mikroplastik kaynakları arasında yer almaktadır.

Başta deniz tuzu olmak üzere birçok gıda maddesi, mikroplastik içerebilmektedir. Yiyecek-içecek tüketiminde kullanılan plastik ürünler ve gıdaları paketlemek için kullanılan malzemeler, mikroplastiklerin vücuda girmesine neden olmaktadır. Bu durum, gıda güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Solunum Yolu ile de Maruz Kalınıyor

Oral alımın yanı sıra, büyük şehirlerde yaşayan insanların mikroplastiklere solunum yolu ile maruz kaldıkları belirtilmektedir. Özellikle endüstriyel alanlarda, hava yoluyla alınan mikroplastikler sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Ayrıca, mikroplastik içeren kozmetik ürünler de cilt yoluyla maruziyete neden olmaktadır.

Mikroplastiklerin sindirim sistemine geçmesi, mekanik yolla nanoplastiklere dönüşmesine yol açmaktadır. Bu durum, bağırsak epitelinden geçerek dolaşım ve lenf sistemi aracılığıyla farklı organlara taşınabilmektedir. Bu süreç, insan sağlığı açısından ciddi riskler taşımaktadır.

ABD'de Yapılan Araştırmalar ve Sonuçları

ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından desteklenen bir çalışmada, en çok satılan üç su markasında litre başına ortalama 240 bin plastik parçacığı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu parçacıkların yüzde 90'ından fazlasının nanoplastik olduğu ortaya konmuştur. Bu durum, içme suyunun plastik kirliliğinden ne denli etkilendiğini göstermektedir.

Plastik atıkların kaynağı ise genellikle poşet ve ambalajlar ile tarım ve gıda sektöründe kullanılan malzemelerdir. Ayrıca, balık avcılarının bıraktığı ekipmanlar da sucul ekosistemlerde plastik kirliliğine neden olmaktadır. Bu durum, denizlerdeki ekosistem sağlığını tehdit etmektedir.

Okyanuslarda Plastik Kirliliği ve Gelecek Tahminleri

2016 yılında karasal ortamlardan sucul ekosisteme 19-23 milyon ton plastik atığın döküldüğü tahmin edilmektedir. Bu plastik atıkların 9-13 milyon tonunun okyanuslara ulaştığı belirtilmektedir. Eğer plastik üretimi ve atılımı bu hızda devam ederse, 2050 yılına kadar okyanuslarda toplam balık sayısından daha fazla plastik olacağı öngörülmektedir.

Nehirlerdeki plastik atıkların yüzde 74.5'inin plastik ambalajlardan oluştuğu tespit edilmiştir. Denizlerdeki plastik atıklar, gıda paketleri ve içecek şişeleri gibi ürünlerden kaynaklanmaktadır. Bu durum, deniz canlılarının sağlığını tehdit eden önemli bir faktördür.

Türkiye'deki Durum ve Çözüm Önerileri

Türkiye'de yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin deniz ve tatlı su ekosistemlerinde yüksek yoğunlukta bulunduğunu göstermektedir. Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde mikroplastik kirliliği ciddi bir sorun haline gelmiştir. Özellikle kıyısal bölgelerdeki mikroplastik yoğunluğu, yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıkların etkisini göstermektedir.

Bilim insanları, plastik atık kaynaklı çevre kirliliği ile mücadele için etkin geri dönüşüm politikaları ve kamu bilincinin artırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye'de uygulanan Sıfır Atık Projesi, bu konuda önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Plastik üretimi ve atık kontrolü konularında alınacak önlemler, çevre ve insan sağlığının korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Bize Ulaşın